Bu Blogda Ara

15 Haziran 2025 Pazar

Büyülü ada Malta

Haritada bile görünmeyen küçücük bir ada düşünün Akdeniz'in ortasında.. Küçük ama akıllardan silinmeyecek güzellikte Malta.....
KLM Malta'dan aylar önce aldığımız biletle gece yarısı iniş yaptık. Takdir edersiniz ki Shengen ülkesi, vize gerekli. Pasaport kontrolden sonra, çıkışa yakın bir noktada makineden 7 günlük sınırsız ulaşım kartı aldık, (25 Eur) kartın farklı tipleri de mevcut.
Şu an ki başkent Valletta. Ancak biz St. Juliens bölgesinde konakladık. Muhteşem bir deniz manzarasında....
3 günümüz var ilk günde başkent Valetta.... Meydanda bulunan Triton Çeşmesi, Valetta'nın simgesi. Ancak bazı kaynaklarda Valetta çeşmesi diye de anılıyor.
Düz devam ederek, ince bir kapıdan geçiyoruz.Girer girmez İstiklal caddesi çıktı karşımıza,burdaki ismi Republic Street .
National Museum Archeology ve Opera House'da bu cadde üzerinde.
St.John Cathedral,Grand Masterpalace ve National Library
Tarihi noktaları ziyaret ettikten sonra sıra geliyor seyir terasına.
Malta, şövalyeleriyle meşhur olduğundan , şu an 3 şehir olarak adlandırılan Birgu, Bormla ve İsla olarak adlandırılan yerlerde yaşamışlar.
Osmanlılar, Maltaya limandan giriş yaptıklarında o dönemin komutanı Turgut Reis, bölgeye girmelerini engellemek isterken çıkan çatışmada hayatını kaybetmiş. Şu an Birgu şehrinde bulunan St. Angelo kalesinde yaşanmış olay.
Seyir terasının bulunduğun yer de Upper Barraka Garden.
Valetta gezimizi bitirmeden bir de Lower Barraka Garden'ı ziyaret ediyoruz.
Şehirlerarası ulaşım için Valetta otogarına gelmeniz gerekli. Buradan , Marsakloxxa gidiyoruz, sonraki durağımız.
Marsakloxx, küçük bir balıkçı kasabası... Sahilde balıkçı kayıkları..
Tabi ki balık ziyafeti çekmeden olmaz, bulduğumuz bir yere girdik, yanında patates ile servis edildi, muhteşemdi.
Yemekten sonra da tekne turu, Akdeniz'in masmavi sularında,kişi başı 10 Eur ve tam 1 saat sürdü.
Akşam üzeri tekrar otele dönüp, geceleriyle meşhur Paceville'ye gidiyoruz. Burası Malta'nın eğlence merkezi ancak eğlencenin dozu kaçmış durumda. Bildiğiniz üzere okumaya dil okuluna gelen gençler, her ülkeden...
2. günümüz deniz ağırlıklı oldu. Öncelikle Valetta'ya gelip, Cirqewaa yönüne gitmeniz gerekli. Buradan feribot kalkıyor. St. Julinestan 3 aktarma gittik biz. Girişte aldığımız 7 günlük kart, burada geçerli değil, ayrıca bilet almanız gerekli (15 EUR)
Feribot, önce Comino adasına götürüyor, Blue Lagoon denilen yer bu adada.Yüzme dışında başka alternatif yok, ancak çok kalabalık .
Yüzme faslı bitince, aynı biletle her saat başı kıyıya yanaşan feribota binip Gozo adasına gidiliyor. Burada açıkçası plaj görmedim, üstü açık turist otobüsleriyle anlaşıp şehir turu yaptık. (15 EUR).
Dönüş için 7,5 EUR verip ayrıca bilet aldık ve direk Valetta'ya giden feribota bindik.
Son günümüzde de ilk durağımız Popeye Village(Temel Reis Köyü) . İsmini ilk duyduğumda ne var acaba orda dediğim yer, ama yine Valetta'dan Melihha yönüne gelen otobüslere binip, burdan aktarma yapmanız gerekiyor.
Temel Reis Köyü, denize sıfır. Giriş 18 Eur. Ancak bu ücrete pop corn ve kart postal da dahil. Ancak gişede verilen fişi kaybetmeyin.
Çocukluğumuzun kahramanı Temel Reis, gerçekte Malta'dan çıkmış bir karakter.
Küçük bir kasaba şeklinde dizayn edilmiş, çocukluğumu anlatan her şey mevcut, canlı karakterlerle fotoğraf çekilmekte cabası.
Mısırımızı da yedikten sonra, tekrar Valetta'ya gelip Mdina yönüne giden otobüse biniyoruz bu sefer.Mdina, Malta'nın eski başkenti. Eski yapılar, Malta taşı örnekleri burda fazlasıyla görünüyor.
Mdina, kapı kilitleriyle meşhur, bütün evlerin kapısında farklı tipte kilitler var.
Mdina, Rabat denilen bölgenin bir bölümü
Ve yemek... Bir çok noktada Spar merket vardı, hatta otele yakın olanda 3 Eur'a portakal suyu satılıyor, taze sıkılmış. Bunun yanısıra hemen her köşede bir fırın, pastizi denilen içi peynirli ya da tavuklu , bizdeki poğaça tadında fakat yufkadan yapılmış, hamur
Pizzalar dilim olarak satılıyor fiyatı da gayet uygun ve tabi ki balık... Özellikle Marsakloxx'ta yenmeli ama Valetta'da Republic caddesi üzerinde denk geldik kaliteli bir restorana. Son olarak size bir dondurmacı önereceğim. İsmi Amorino. İtalyan dondurmacı, Republic Streette, zaten önündeki kuyruğu görünce anlayacaksınız ne demek istediğimi..

12 Haziran 2025 Perşembe

Haftasonu tatili: Tiflis

Hem Türkiye'ye yakınlığı hem de pasaportsuz giriş imkanı olmasından dolayı Türkler tarafından çok fazla tercih edilen bir ülke Gürcistan. Haftasonu rotamız Tiflis... Gürcistan'ın başkenti . Dediğim gibi çipli kimliklerle giriş yapılıyor ancak Türkiye'den çıkışta gümrükte bir kağıda kaşe basılarak veriliyor, bu kağıdı dönüşe kadar saklamanız gerekli.
Para birimi Lari.
Toplu taşıma var ancak taksiler çok pahalı olduğundan Bolt kullandık. Bu arada çok enteresandır ki, direksiyonlar çoğunlukla solda ancak nadir de olsa sağ tarafta olanlara denk geldik.
Haftasonu için gittik topu topu 1,5 günümüz var. Şehirdeki Kura Nehri üstündeki köprüde kurulmuş Dry Bridge Market ile başlıyor gezimiz.Daha çok antika ve 90'ları hatırlatan ev gereçleriyle dolu bir pazar.
Pazarın devamında bulunan 9 Nisan parkının içinden geçerek ulaşıyoruz Opera ve Bale binasına. Kapı kapalı olduğu için dışarıdan çektik.
Burası aynı zamanda meşhur Rustavelli Caddesi üzerinde.
Bu cadde üzerinde yanyana, Mama Tbilisi(sanat müzesi) ,
National Gallery ve Kashveti St. George kilisesi,milli eserler müzesi .
Parlamento binası da yine Rustavelli caddesi üzerinde karşı kolda yer alıyor.
Oradan aşağı yürüyünce Orbelian Meydanı.Küçük bir meydan,
Asıl meydan Liberty (Özgürlük ) Meydanı.Meydanda Aziz Giorgi anıtı.
Sonraki durağımız Barış Köprüsü, yaya köprü.
Köprünün hemen altındaki küçük teknelerle Kura nehrinde tur yapılıyor. Kişi başı 30 lari ödedik ve yarım saat sürdü.
Köprünün sağındaki park ise Rike Park. Burada da 5 lari karşılığı bilet alınıp, teleferikle yukarı çıkılıyor.
Gürcülerin anası olarak anılan Kartlis Deda burada. Bir elinde kılıç, bir elinde kase var. Bunun anlamı: Savaşmaya gelirseniz kılıcımız, barışmaya gelirseniz şarabımız var. Hemen arkamızda da Botanic Garden.
Burası aynı zamanda seyir terası. Bütün Tiflisi görebileceğiniz nokta, özellikle gün batımını kaçırmayın.
İlk günümüzde bolca yorulduktan sonra ikinci gün erken kalkıp Kronogical Of Georgia'ya gittik. Giriş ücretsiz ancak kesinlikle Bolt ile gitmeniz gerekli.
Arka tarafta bir de deniz var. Ancak bu, doğal bir deniz değil. Her ne kadar ismi Tiflis Denizi olsa da, zamanla yağışlarla oluşmuş, bir nevi alüvyon diyelim. Ancak, manzara muhteşem.
İkinci durağımız Sameba Katedrali. Ziyaret ederken kafanızı kapatma zorunluluğu yok ancak kesinlikle şort giymeyin.
Yemek konusunda ise denemeye heves ettiğim Khinkali(Gürcü Mantısı) . Katedral yakınındaki Khinkali House'da yedik ama ne yalan söyleyeyim mantı deyince işi gücüm bırakıp sofraya oturan ben, hiç beğenmedim.