Bu Blogda Ara

17 Şubat 2019 Pazar

La petite France


Strasbourg, Fransa’nın doğusunda bulunan bir şehir. Görülmeye değer yerlerden  birisi ancak Türkiye’nin hiçbir noktasından direkt uçuş bulunmuyor. Dolayısıyla Türkiye’den ya aktarmalı olarak en az 5-6 saat uçacak ya da bizim yaptığımız gibi tren yolculuğu tercih edeceksiniz gidebilmek için..

Fransa’nın küçük şehri Mulhouse garından aldığımız biletle kısa bir yolculuk sonrası varıyoruz Strasbourg’a.  Malum Kasım ortası, şehrin en soğuk zamanı.  7-8 derece sıcaklık ve soğuk fazlasıyla hissediliyor.  Bu arada hatırlatayım, birkaç kelime de olsa Fransızca bilmeniz sizin lehinize çünkü İngilizce anlaşma şansınız çok zor. İngilizce soru sorsanız bile Fransızca cevaplıyorlar, bilen bir arkadaşınız varsa onunla gitmek en iyisi..

Öncelikle şehir merkezinden başlayalım anlatmaya , bir çiğ köfteci var, sevenlerine duyurulur. Hemen yanında, su almak için girdiğimiz marketin sahibi de Türktü.  Kahvaltı için çoğunlukla kruvasan tercih ediyorlar, ama adam şeklinde yapılmış hamur kurabiyeleri de meşhur, her pastanenin vitrininde görebilirsiniz. Ve simit..  Bizimkine göre bir hayli tuzlu bu sebeple aynı lezzeti yakalamak mümkün değil.  Carrefour, Fransız markası olmasından kaynaklı bir çok yerde marketi de var.

Şehirdeki büyük meydanlardan biri Kleber meydanı..  Jean Baptiste Kleber ‘in anıtı var ve bu alanda Christmas için etkinliklere başlanmıştı. Pazar için çadırlar ve standlar kurulmuştu. Bir bölümü kapalıydı bu sebepten dolayı.

Yine yürüyerek keşfedebileceğiniz veya tramwayla gezebileceğiniz bu şehirde bulunan başka bir meydan da Gutenberg meydanı. Matbaanın mucidi Gutenberg’in anıtı da bu meydanda bulunmakta.

Şehrin simgesi Notre Dame katedrali tüm ihtişamıyla göze çarpıyor. Yalnız çok büyük çantanız varsa içeri alınmayabilirsiniz , çok sıkı bir arama var kapıda. Giriş ücretsiz ama içerde mum yakıp, dilek dilemek 2 Euro.

Rohan Sarayı da katedralin tam karşısında. Arkeoloji müzesi, dekoratif sanat müzesi ve güzel sanatlar müzesi olmak üzere 3 farklı bölümden oluşan saraya giriş 6,5 euro. Salı günleri hizmet vermiyorlar.

Katedralin aşağısında bulunan nehirde ise kapalı teknelerde tur düzenleniyor. 130 kişi alabilen teknelerle tüm şehri dolaşma imkanınız var. 13 Eur ücretle yine otomat makinelerden alınıyor bilet, kredi kartı geçerli. Teknede kulaklık var, rehber anlatımı mevcut ancak Fransızca..  La Petite  France deniliyor bu bölgeye.  Bütün  bloglarda bahsedilen Vouban barajını da görme şansınız var bu tur esnasında. Tam 1 saat sürüyor tur. Hatta yaya olarak ulaşamayacağınız bir çok bölgeyi de görebilirsiniz.

Tam anlamıyla tramway şehri Strasbourg..  Birkaç farklı hat var, bunlardan D yazana bindiğinizde sadece 20 dakikalık bir yolculuk yapıp, Almanya’nın  Baden şehrine bağlı Kehl kasabasına gidebiliyorsunuz.  Biletler 2 euro karşılığı tramway durağındaki otomat makinelerden alınıyor. Çok sessiz, sakin bir kasaba. Orada da taşıt trafiğine kapalı bir yürüyüş caddesi ve diğer tarafında üzerinden köprü geçen bir nehir var.