Bu Blogda Ara

4 Temmuz 2023 Salı

Muhteşem Bakü

Şu sıralar çipli kimlikle de giriş yapılabilen Azerbaycan'ı merak eder dururdum hep. Vizesiz ülkeler hep cezbetmiştir beni ama kardeş ülke dedikleri Azerbaycan'a üç günlük bayram planını kilitledik çok ta güzel oldu, hadi o zaman başlayalım.
Uçağımızın indiği yer Hayder Aliyev havalimanı. Hayder Aliyev eski devlet başkanı ve ülke için çok önemli bir isim. Zira şehirde bir çok yerde ismini ve fotoğrafını görmeniz mümkün. Bu ara oğlu İlhan Aliyev yönetiyormuş ülkeyi..
Güzel şehirde ilk günümüzde önce Hazar Denizinden başlıyoruz gezimize..
Hayder Aliyev müzesi, sahil manzaralı...
Gördüğümüz uzun kule, saat kulesi ama akşamları gösteriyor saati.
Dönme dolap ve deniz avm de de sahilde dikkat çekiyor. Deniz avm mimarisinin başkanın eşinin yüzüğüne benzetmek için o şekilde tasarlandığı söyleniyor..
Deniz avm nin hemen yanında halı müzesi. Giriş ücretli ancak görülmeye değer.
Girişte halının nasıl yapıldığına dair bir video yayınlanıyor. Üst katta da değişik motif halılar var.
Deniz avm 'nin ilerisinde de, panoramik bakıldığında en uçta görünen Crystal Salon, burada da 2012 yılında Eurovision şarkı yarışması yapılmış.
Ve dev bayrak, meydanda dalgalanıyor .
Azerbaycan insanı çok yardım sever. Şehirde Rusça, Türkçe ve Türkçeye benzeyen Azeri dili konuşuluyor. Polis, metro gibi kelimeler Türkçe ile aynı ama Döner gibi bazı kelimeler de 'e' ters yazılıyor. Ücretsiz yerine pulsuz tabiri kullanılıyor.
Prizler, Türkiye ile aynı. Para birimi manat (AZN) , 1 manat, 15 TL , internet çoğu yerde şifreli.
Şehrin merkezi İçeri Şeher (Old City)denilen bölge. Çok eskilerde Bakü, sadece bu alandan ibaretmiş. Tarihi dokusu bozulmamış, eski tip evleri ve arnavut kaldırımlı sokaklarıyla Baküde en çok sevdiğim yer diyebilirim. Hiç ayrılasım gelmedi.
İçeri Şeher aynı zamanda bir çok tarihi yapıya da ev sahipliği yapıyor. Bunlardan ilki Şirvanşahlar Sarayı, giriş 15 manat.
Sarayın hemen yanında Minyatür Kitap müzesi, giriş ücretsiz. Önemli eserlerin minyatür hali de var, Nutuk ta bunlardan biri.
12. yy 'da inşa edilen Cuma Camii de İçeri Şeherde,
Kız kalesi de İçeri Şehirde ziyaret edilmesi gereken yapılardan biri. Giriş ücretli ancak en yukarı çıkıp, manzarayı izlemenizi öneririm.
Kestirme sokaklarda yolculuğumuzu tamamladıktan sonra İçeri Şeherden ayrılıp Türk Şehitliğine doğru yol aldık. Azerbaycanda şehit düşen Türk askerlerinin isimlerinin yazılı olduğu tabyalar var. Bu alana yaya olarak ulaşabileceğiniz gibi, 1 Azn verip finikülere de binebilirsiniz. Biz finiküler ile çıktık ancak yaya olarak indik, iniş sırasında güzel kareler yakalama imkanımız da oldu.
Şehitler Hıyabanı denilen bölge de burada, hiç sönmeyen bir ateş yanıyor. Burası aynı zamanda highland park olarak ta anılıyor.Bu noktadan tüm Baküyü izlemeniz mümkün, özellikle gece manzarası muhteşem..
Bakü'nün simgelerinden biri olanalev kuleleri de şehrin her yerinden görülmekle birlikte, yakından görebileceğiniz nokta burası. Ayrıca akşamları görsel efektle renklendiriliyor.
Tv kulesi de şehrin her yerinden görülebilecek bir yapıda.
Gündüz sezziliğe bürünüp, akşam hareketlenen Nizami caddesi ve Fevvareler meydanı da bir çok restoran ve eğlence merkezine ev sahipliği yapıyor.
2. günümüzde günübirlik tur satın alarak, Baküden biraz uzaklaştık.İlk durağımız Bibi heybet camii.Çok güzel bir mimarisi var. 13.yy'da yapılmış ancak daha sonra yıkılarak 1990 yılında tekrar restore edilmiştir.
Camii sonrası ikinci durağımız Gobustan National Park 1950 yılından bu yana var olan bir oluşum. Kayaların üstünde insan figürleri ve gizli mesajlar da var. 15 azn giriş ücreti.
Gobustan gezimiz sonrası yine araçsız gitmenin mümkün olmadığı çamur volkanlarına doğru yol aldık. Metan gazı, çamur içinde kabarcık ve patlama yapıyor. Çamurun cilde iyi geldiği söyleniyor.
Gobustan bölgesinden ayrılıp, ters istikametteki Abşeron yarımadasına doğru yol aldık. Burada bulunan yanardağ ilk durak, 5000 senedir yanıyormuş, yağmurda ve karda sönmezmiş.
Ramana kalesi, Ramana köyünde 15 m boyundaki kale. 2 azn karşılığı giriş var ancak yukarı çıkarken çok dikkatli olun.
Ateşgah, reankarnasyona inananların tapınağıymış, içeride 2 farklı noktada ateş yanıyor. Bunların dışında çok güzel köyler var Baküde ancak zamanımız olmadığından ziyaret edemedik.
3. gün de ise yine merkezden yaya olarak gidilebilen Yeşil Pazardaydık. Üstü kapalı,pazar yeri, içeri girdiğinizde rengarenk tezgahlar,aradığınız her şey var.
Oradan taksi ayarlayıp, Heydar Aliyev kültür merkezine gittik. 4 katlı bir bina ama 4. kat yönetime ait, ilk 3 kat müze, ücreti 15 azn..Aliyev ailesinin yıllardan bugüne gelen fotoğraf ve kişisel eşyaları var.Ama ilgimi çekmez, derseniz -2. katta araba müzesi var onun için azn karşılığı ayrı bilet alınması gerekli.
Yemek konusunda farklı bir deneyimimiz olmadı ancak Azeri balığı denedik.
Ülke genelinde çay meşhur ancak kafeye oturduğunuzda tek başına servis yapılmıyor. Yanına reçel gibi tatlı siperiş etmeniz gerekli. Reçeller de bizimkinden farklı, öksürük şurubu tadındaydı, çok sevmedim.