Bu Blogda Ara
25 Mayıs 2025 Pazar
Haftasonu tatilim: Kosova..
Balkanların ortasında kalmış, çok fazla fethedilmemiş belki de çoğu kişinin bilmediği ülke Kosova...3 günlük küçük bir rota çıkardık burası için. 1,5 saatlik bir sürede başkent Priştinedeyiz.
Priştine, diğer Balkan şehirleri gibi değil, onlara göre daha az gelişmiş.Ülkenin %90'ı Arnavut olduğundan ağrlıklı olarak Arnavutça hakim ama Türkçe konuşanlar da var. Şehrin bir çok yerinde Arnavutluk Bayrağı var. Eur kullanılıyor.
İlk günümüzde şehir merkezinden başlıyoruz. İlk durağımız Skenderberg Meydanı,burada atın üstünde İskender ama Üsküpte gördüğümüz İskender değil.
Meydanın ilerisinde Kosova Ulusal Müze, tadilattaydı.
Şehirde çok fazla camii var, bunlardan biri Fatih camii.
Hemen ilerisinde saat kulesi.
Meydandan biraz uzaklaşıyoruz. Newborn, fotoğrafseverlerin uğrak noktası.
Sıra geldi muhteşem mimarisiyle Ulusal Kütüphane.
Tam karşısında ise Nene Teresa Katedrali, burada her saat başı çan çalıyor.
Çok rahat,1 günde gezilebilecek bir şehirken , iyice hazmedeyim diyenler için 2 gün yeterli.
Priştinede birden fazla meydan var, bunlardan bir diğeri de Zahir Parajaziti meydanı.
Bir başka meydan da uzayıp giden Nene Terasa meydanı.
2. günümüzde de Prizreni ziyaret edelim dedik. Ulusal kütüphanenin önünden dümdüz ilerleyince otogara ulaşılıyor. Yürüyüş esnasında da sol tarafta Bill Clinton anıtı ve yanında Amerikan bayrağı.
Prizren için de otogardan binmek gerekiyor. Bilet ücreti 10 Eur(2025) Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuk..
Prizren, Priştineye göre çok daha güzel bir şehir, Bistica nehri tarafından ikiye bölünmüş.
Nehir üzerinde gördüğümüz Mostar köprüsünü andıran Taş Köprü.
Taş köprünün sağ tarafında şadırvan meydanı. Bu meydan, bana aynı Büyükada çarşısını anımsattı
Meydanda tarihi çeşme, içersen illa ki bişey olur derler ya içtim valla.
Taş köprünün hemen karşısında Türk Konsolosluğu.
Ve tepede Prizren kalesi, kaleye çıkarken bir de kilise vardı ama kapalıydı, dışardan çekebildim.
1 günlük Prizren gezimizden sonra tekrar Priştine'ye döndük. Sonraki durağımız Germia Park. Burası orman ama mesire alanına dönüşmüş.
Yemek konusuna gelince, Balkan ülkelerinde sıklıkla karşılaştığım , vazgeçilmezim Burek. Hemen her noktada görebilirsiniz.
Deniz ülkesi olmadığı için balık çok yaygın değil ancak etlerinin methini duyduk ve tripadvisor yorumlarını da dikkate alarak Sarajevo Steak House tercih ettik. Etler tek kelimeyle muhteşem.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)