Bu Blogda Ara

17 Haziran 2018 Pazar

Acarlar Longozu



Longoz, diğer bir adıyla subasar ormanı; mevsimsel yağış miktarına bağlı olarak taban suyu seviyesindeki değişmeler sonucu göl ve sulak bataklık görünümünde, tabanı ağaç ve bitki türleri ile kaplı olan göl ve sulak alanlardır.
Acarlar longozu, Sakarya’nın Karasu ilçesine bağlı, Türkiye’nin İğneada’dan sonra 2. büyük longozu unvanına sahip longozdur. Ancak tek parça longoz olarak ele alındığında Türkiye’de 1.dir ve 1.derece doğal sit alanı olarak anılmaktadır. Yaban hayatı geliştirme sahası olarak ta koruma altındadır. Cennet köşesini andıran ,  aynı zamanda doğa ve yeşil tutkunlarının durak noktası olan longoz, yeşil ile suyun eşsiz uyumu ve enfes bir doğa manzarası ile Türkiye’de bulunan görülmeye değer birkaç yerden biridir.  
Kuşların göç yolunda bulunan Acarlar longozunda 235 kuş türü ve su menekşesi, göl lalesi gibi ender türler bulunur. Bu sebeple Acarlar longozu kuş cenneti olarak ta anılmaktadır. Bunun yanı sıra içerisinde bazı balık türlerini de barındırmaktadır.
Özel aracınızla, Karasu mevkiinden Kaynarca istikametine doğru giderken 12 km lik bir yolculuk sonrası, ulaşılabilir. Ücretli ve yer bulabildiğiniz takdirde ücretsiz otoparkı bulunuyor onun dışında giriş ücreti alınmıyor. Aracınız yoksa,  Karasu terminalinden kalkan hatlı minibüslerle de ulaşım sağlanıyor ancak uzun mesafe olduğundan seferler çok seyrek ve bu sebeple gidiş-dönüşler sıkıntılı olabiliyor, özellikle de hafta sonu veya özel dönemlerde gidildiğinde.
Acarlar longozu, hemen hemen  bütün gezi bloglarında yer alan, o bölgede nadir bulunan doğal güzelliklerden biri. Benim gibi doğa aşığıysanız, görülmeye değer, hiçbir söylentiye kulak asmayın. Öyle ki yazmadan duramadım işte.
Tabiat parkı olarak adlandırılmış bölgeye ahşap bir kapıdan giriş yapıldığında farklı türlerde hediyelik eşya satan dükkanlar ve o yörenin meşhur ürünü karadut pekmezinin satıldığı tezgahlar çarpar gözünüze. Sağ tarafta bulunan cafe ise tam anlamıyla bir dinlenme mekanı olup, göl manzaralı tarafında oturup longozu seyretmenizi tavsiye ederim. Girişte bir de çocuk parkı bulunuyor .Hemen ilerisinde longoz turu yapabilmek ve fotoğraf çekebilmek için tahta bir köprü bulunuyor. Bunun haricinde yürüme yolu yok, dolayısıyla zorlanmadan yürüyebileceğiniz bir ayakkabı giymenizi tavsiye ederim. 8-10 dakika gibi bir sürede yürüyüş tamamlanıyor. (Ama tabi herkesin fotoğraf çekim süresine bağlı olarak değişebilir) Sol taraf ise mesire alanı olarak kullanılmakta olup, tahta piknik masaları bulunuyor. Diğer bir alternatif te 2-4 kişilik deniz bisikletleri. Tamamen kendi gücünüzle hareket ettireceğiniz deniz bisikletini kiralayarak tüm longozu gezebilirsiniz. Belirli dönemlerde Nilüfer yaprakları ve sazlıklar da longoz üzerinde görebileceğiniz diğer bitki türleri. Sevimli mi sevimli ördek sürüleri de fotoğraf karelerinde yerini alacak. Köprünün bitiminde çay molası verilebilecek bir cafe daha bulunuyor. Burada oturup çayınızı içerken hem doğa havası alıp, hem de istediğiniz açıdan fotoğraf yakalayabilirsiniz.

3 Haziran 2018 Pazar

Gölyazı


Gölyazı, Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı bir köyü. Köye araçla giriş yasak, sadece köy halkının arabaları veya esnafa mal getiren araçlar var. Girişte arabayı bırakıp, mıcırlarla dolu yoldan yaya olarak köye giriş yapmanız gerekiyor. Biraz toz toprak olacaksınız haliyle ama bu sevimli köyü görmek için değer.
Köye girdikten sonra dümdüz ilerleyince sol tarafta Aziz Panteleimon Kilisesi ve hemen yanında Gölyazı Kültür evi var. Biraz daha ilerleyince bölgenin simgesi ağlayan çınar, tam meydanda yer alıyor. Yaklaşık 750 yaşında olduğu düşünülen bu çınarın çok hüzünlü bir hikayesi var: Çok eski bir dönemde köyün delikanlılarından Mehmet, Rum kızı Eleniyeaşıktır. Meşhur çınarın önünde gizli gizli buluşurlar. Evlenmek isterler ama o dönemler de mübadele sürecine denk gelir.Yine bir gün Mehmet çınarın önüne gelir, bekler bekler ama Eleni gelmez. O sırada köye bir haber gelir, bütün Rumlar kimseye haber vermeden ,sadece alabildikleri eşyalarını alıp, köyü terketmişlerdir. Mehmet bunu öğrenir ve sevdiğinin peşine düşer. Yolda Eleni’nin abisiyle karşılaşır. Aralarında tartışma çıkar ve Mehmet yaralanır ancak şehre getirilene kadar hayatını kaybeder. Eleni bu olayı arkadaşlarından öğrenir ve köye gelir .Mehmet, çınarın altında kanlar içinde yatmaktadır. Bu sebeple çınar, ağlayan çınar adını almıştır. Diğer bir rivayet te ağacın göle yakın olmasından kaynaklı nemden terleme yaptığı ,bu sebeple bu adı aldığı düşünülmektedir. Köye gelenlerin fotoğraf molası verdikleri yerdir.
Bölgenin bir diğer fotoğraf noktası ise Uluabat Gölü. İznik gölünden sonra Bursanın 2.büyük gölüdür.Doldukça kalkan 6 kişilik teknelerle gölde tur düzenleniyor ki kesinlikle tavsiye ederim. 10-15 dakika süren süper manzaralı bir gezi. Tüm gölü turlama şansınız var, sahil kenarındaki tarihi surları yaya olarak gezdiğinizde farketmezsiniz ancak tekne turunda tam fotoğraflık bir manzarayla karşımıza çıkıyor. Göl çevresi fotoğraf ve gezi için de uygun, dinlenmek için banklar da var. Kavun içinde dondurma meşhur köyde, bildiğimiz Maraş dondurması kavun içerisinde servis ediliyor.
Köyün içinde turlarken sahildeki balıkçı teknelerine ilişiyor gözünüz. Yayın, sazan ve turna tatlısu balıkları bu bölgeden çıkarılan türler.Çok ince kılçıklı olduğundan yağda kızarması gerekiyor çünkü kılçıklar yağda eriyor.



Tekneden indikten sonra da iç kısımlara doğru ilerlediğinizde evlerine çaya davet eden misafirperver köylülerle tanışma imkanınız var. Hatta benim gibi sıcağa aldırış etmeden bütün köyü turlama planınız varsa farklı birkaç noktada ,kuluçkaya yatmış leylek yuvalarını fotoğraflama imkanınız da var.
Bu kadar yorgunluğun üstüne meşhur balıklarından yemeden dönmek olmaz deyip o nefis balıkların tadına bakmak için göl manzaralı bir balık restoranına uğrayın mutlaka. Kılçıksız ve çok rahat yiyebileceğiniz şekilde geliyor önünüze.Hatta bazı yerlerde köylülerin yaptığı ekmekten de yanında servis ediliyor ve isterseniz ekmek alabileceğiniz yerler de var.




kangal




Kangal, Sivas’ın en geniş yüzölçümü bulunan ilçelerinden biridir. Sivas’a 86, Malatya’ya 160 km mesafede,Gürün ve Divriği ilçeleri arasında yer alır.Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan Kangal, 1902 yılında ilçe olmuştur. Sivas otogardan Malatya yönüne giden araçlarla 1 saat gibi bir sürede ulaşım sağlanabilir. Meşhur Kangal koyunlarını otlatan çobanların destekçisi, Kangal köpekleridir.Sivas deyince ilk akla gelen kangal köpekleri , dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olup, normal köpeklerden biraz daha irice ve cesur görünümlü olurlar. Her yıl Temmuz ayının 2.haftası Kangal köpek ve koyun festivali düzenlenmektedir. Festivalde çeşitli etkinlikler yapılmakta ve ödüllü yarışmalar düzenlenmektedir.  2-6 aylık yavruları, Kangal KöyHizmetleri Müdürlüğü tarafından yetki verilmiş veterinerlerce kontrolleri ve aşıları tamamlandıktan sonra yurt içi ve yurt dışı yerleşik kişiler tarafından satın alınabilmektedir. 2 aylıktan küçüklerin satışı yapılmamamaktadır.
İlçe merkezine giriş yapmadan birkaç km önce sol tarafta Kangal Köpek Çiftliği bulunmakta. Ancak ilçeye giriş yaptıktan sonra şayet aracınız yoksa taksi ile ulaşım sağlamanız gerekli. Çiftlikte bütün köpekler demir kafesler içinde bulunmakta olup, beslenme ve bakımlarına ilişkin tüm hizmetler karşılanmaktadır.Biraz bakımsız olduğu doğruama  ilçeyegelirseniz, mutlaka görmelisiniz çiftliği.
İlçe merkezine giriş yapmadan fotoğraf molası verilebilecek bir diğer nokta da sonradan inşa edilmiş bir kale. Maket görünümlü ancak en tepe noktasından bakıldığında süper bir manzarası var tabi bunun için de yüksek bir merdiven çıkmanız gerekli.Yüksek olduğu için de esiyor haliyle.Kale içerisinde şehitlerin ve Atatürk’ün fotoğrafı bulunuyor. Ayrıca dört tarafı da bayraklarla süslenmiş.Kale önünde bulunan, arkadaşını kucaklamış asker heykeli çok etkileyici..
İlçeye giriş yaptıktan sonra gezginlerin uğrak yeri olan bir diğer mekan da merkeze 13 km uzaklıktaki Balıklı Kaplıca.Balıklı çermik veya  Yılanlı çermik olarak ta bilinir.Kangal bölgesinde bulunan tek kaplıcadır. Daha önce söylediğim gibi buraya ulaşım için de araç gerekli. Giriş ücreti keyif veya tedavi amaçlı olup olmadığına bağlı değişkenlik gösteriyor. Doktor balıklar olarak adlandırılıyor burada termal havuzunda bulunan büyüklü küçüklü balıklar. Çünkü havuza girenlerin sedef, egzama gibi bir takım deri hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Hem açık hem de kapalı havuz var. Tedavi amaçlı geliniyorsa belirli aralıklarla kaplıcayı ziyaret etmek gerekli veya tesistebulunan motelde konaklama yapılabilir. Aynı zamanda bir restoran da bulunuyor.Bahçesinde bir de çeşme var, kudret çeşmesi adı verilmiş. Buradan su içilebiliyor ve üstelik şifalı olduğu söyleniyor. Havuza girmeden sadece temiz hava almak için bile ziyaret edilebilecek bir bölge.
Bunların haricinde Kangal ilçe merkezi düşünüldüğü kadar büyük ve gelişmiş değil. Bahsettiğim gibi gezgin noktaları çok uzak mesafelerde konumlanmış. Yaya olarak  gezebileceğiniz bölgede küçük çaplı yeme içme mekanları bulunuyor