Bölgede ismi geçen Aziz Naum, o dönemin saygıdeğer azizlerinden biri. Çok kişinin eğitimine de katkısı olan ve 910 yılında hayatını kaybeden Aziz Naum kilisesinin yapımına 906 yılında başlanmıştır. Defalarca yangın görmüş ve yine defalarca restore edilmiştir. Sadece ibadethane ve dini amaçla kullanılan bir yapı değil, kimi zaman savaş döneminde hastane olarak, kimi zaman da eğitim amaçlı kullanılmıştır. Yonca mimarisine sahip, manevi hayat odaklı olarak inşa edilmiş olan kilise, tüm gölün manzarasına sahip, küçücük bir tepeye konumlanmıştır.
Alana girişte hediyelik eşya satan dükkanlar çıkıyor karşımıza.. Görmeye alışık olduğumuz ürünlerin yanı sıra farklı dekorasyonlar oluşturulabilecek tipte ürünler de var tezgahları süsleyen.. Üzerinde tekne turu yaptığımız Ohrid gölünün bir kısmı da bu bölgede. St. Naum nehriyle göl arasında yayalar için bir yol bulunuyor .
Makedonya’nın denize kıyısı yok. Ülkeler arası geçiş, göl aracılığıyla da olsa mümkün değilmiş o dönemlerde.. 1912 Balkan savaşları ile 1925 yılı arasında Arnavutluk sınırları içinde bulunan göl, iki ülke arasındaki iyi niyet anlaşması sonrasında Arnavutluk sınırının biraz geri çekilmesiyle Makedonya’ya dahil olmuştur.
St. Naum nehrinde 2,5 eur ücret karşılığında , küreklerini oldukça genç arkadaşların çektiği 8-12 kişilik sandallarla kuş sesleri eşliğinde 20-25 dakika kadar süren bir gezinti yapmak mümkün. Yalnız bu geziyi yapabilmek için uzun bir süre beklemek zorunda kalabilirsiniz. Çünkü çok talep var . Genç arkadaşlar bir yandan kürekleri çekerken bir yandan da bazı yerlerde size rehberlik yapıyor ama tabi anlamak için bir parça İngilizce bilmeniz şart.. Kesinlikle tavsiye ederim, doğa harikası bir bölge. Tam anlamıyla huzur ve sükuneti hissedeceğiniz bu eşsiz gezi esnasında suyun çıktığı kaynakları da görebilirsiniz kabarcıklar halinde. Gördüğünüz anda mutlaka ben de gitmeliyim diyeceğiniz yerlerden biri olan bu bölgede kartpostal havasında fotoğraflar çekeceğiniz de garanti ediyorum.
Tam karşısında bulunan , ilk bakışta güney sahillerimizi andıran gölde ise yüzme imkanı bulunmakla birlikte, ahşap masa ve oturma platformu da bulunuyor. Dinlenme amaçlı veya yüzmek istemeyip serin sularda oturmak isteyenler için yapılmış. Ben yüzmedim ama yüzenler suyun soğuk olduğunu söylediler. Bu arada suyun çıktığı kaynağın diğer bir ucu da burada. Hatta konuştuğum birisi, suyun çıktığı bölgenin diğer taraflara göre daha soğuk olduğunu söyledi. Bu arada göl, çok fazla derin de değil, onu da belirteyim.
Fotoğraflar ve yorumlarınız için teşekkürler emeğinize sağlık
YanıtlaSil